SOROS Gururla Sunar: WİKİ Darbe! / Banu AVAR

0
1194

Emperyalizm böyledir: ikili üçlü beşli kurgu yapar… Bir oyuncak verir elinize siz oynarken işine bakar..
Oyuncağı deşifre edenleri de yaftalar… Onlar komplocudur. Verilen belgeler gösterilen hedefi bulmalıdır. Bunlar olurken toplumlar kaos içinde kalmalıdır. İktidarlara yakın olanlar kızmalı, muhalefet destekçileri, gerçeği işaret edenlere saldırmalıdır.. Toplumlar daha çok bölünmelidir… Önemli olan ‘GERÇEĞİ’ perdelemektir….
Türkiye’de wiki sızıntıların nasıl algılandığı, önemli bir göstergedir…
Ekranlardan ve gazetelerden halka bilgi kirliliği servis edilmektedir!
Halk önüne konan yemi didiklemektedir.. Ne yazıkki bir çok ‘aydın’ da…
1971’de Pentagon sızıntısı nasıl Watergate skandalını hazırlamışsa, benzer bir durum hazırlanmakta… CFR’nin işine gelenler kalacak diğerleri gidecek! Nereye mi : Okka altına!
Batı istihbaratı yayın organları iş başında!
Ortaya hiçbir üst düzey gizliliği olmayan bir dedikodu trafiği yayılmıştır. NASIL?
Hamburg’un Der Spiegel gazetesi, İngiltere’nin The Guardian’ı ve ABD’nin The New York Times gazetelerinin büyük katkısıyla dünyaya servis edilen ‘bilgiler’ vardır.
Tüm bu gazeteler Transatlantik ABD ve İngiliz istihbarat çevrelerine aittir. The New york Times Amerika’nın gizli devletinin ve küresel çetesinin en saygın yayın organıdır. The Guardian MI 6 nın yani İngiliz istihbarat servisinin ‘sol’ koludur. Der Spiegel Alman istihbaratının denetiminde bir gazetedir.
‘Sızıntı’ bu gazetelerden yapılmıştır… Bu gazetelerin işlerine gelmeyen konularda nasıl tavırlar aldığına dair onlarca örnek vardır… Onlar İkiz kuleler konusundaki binlerce mimar ve mühendisin platformunu görmezden gelmişlerdir. Onlar sadece istediklerine sayfalarında yer verir.
Değirmenin suyu nereden?
Julien Assange adlı Wiki sızıntı sitesinin yetkilisi, bizim ‘solcular’ tarafından yere göğe konamadı… Ama kimse asıl soruyu sormadı: Assange hayatını nasıl idame ettiriyor? Assang’a kim ödeme yapıyor? Bu kadar ülkeyi nasıl dolaşıyor. Pahalı biletleri nasıl alıyor…
Londra’nın ortasında basın toplantıları yapabiliyor ve göya ‘aranıyor’!
Bakılması gereken bir diğer soruyu bir çok muhalif yazar gibi Webster Tarpley de soruyor: ‘Bu kadar önemli sızmalara imza atan Assange ABD’nin saldırgan tutumu için ne görüş belirtiyor?’
Diyor ki ‘Biz görüş belirtmeyiz. Tarafsızız! Bir savaş varsa, ‘human’ (insanca) olmasını isteriz.’ Ne emperyalizmden ne savaş karşıtlığından ne NATO’dan sözediyor Assange…
Wiki’nin ‘yönetim kurulu’
Tek başına değil Wikileaks’de. Sitenin yönetim kurulunda ilginç şahıslar var. Ben Laurie mesela. Google’ın en üst düzey eski güvenlik yetkilisi. Amerikan milli güvenlik teşkilatı ile sıkı bağları olan Google’a yıllar vermiş. Üstelik ‘güvenlik’ biriminde.
Diğer wiki yöneticilerine bakın. Çinliler var yönetimde. Hepsi Çin düşmanı. Wan Dan, 1998’de Turuncu darbe imalatçısı NED’den Demokrasi ödülü almış! Wang Youcai, Çin Demokratik Partisini kurucusu; Xiao Qiang, Berkeley’deki California Üniversitesi Çin-Internet-Projesi Direktörü, Tibet danışma kurulu üyesi ve Soros’cu RADIO Free ASIA’da çalışıyor; tibetli olan ve sürgün’de yaşayan aktivist Tashi Namgyal Khamsitsan da Wiki sızıntı ailesinden. Tibet’in Demokrasi Platformu gibi Soros/CIA bağlantılı örgütler…. Qiang batı adına Çin’e karşı Tibet kartını kullanan ‘ruhani lider’ Dalay Lama ile de yakın ilişkide.
‘Fitne tertibi’ imalatçıları…
Sitenin tüm yönetimi ‘SOL’ maskesi altında ‘demokrasi aktivisti’ olarak ‘sızıntı’ yapıyorlar. İlginç bir başka isim: Cass Sunstein! Uzmanlığı çok ilginç: İnformation Regulator . Bilgi akışı düzenleyicisi!
Wiki sızıntı ‘kavalının’ çıkardığı nağmelere kapılmadan önce doğru soruları sormakla işe başlamak gerek diye düşünüyorum.

      1. Sızıntıyı yapanlar kim?
      2. Kim tarafından finanse ediliyorlar?
      3. Yaptıkları yayın kime yarıyor?
      4. Ortada görünenlerin arkasında kimler var?
      5. Ve sızıntıda işe yarar bilgi var mı?

 
 
Bugün dünyayı fethetme uğruna kendi insanlarını feda edebilen, tanrısı ‘Lucifer’ (şeytan) olan masonik gizli bir yapı iş başında… Bunu söyleyince birileri, bizi, ‘Emperyalizm’in yenilmez bir güç’ olarak gösterdiğimiz gerekçesiyle kınıyor…
Tam tersine, ortaya konan kukla oyunu, bu yapının zafiyetini de olanca açıklığıyla sergiliyor… Araştırmalara ‘komplo teorisi’ ya da Türkçesiyle ‘fitne tertibi kuramı’ demek kabul edilemez. Fitneyi biz tertiplemiyoruz. Ayan beyan görünen bir fitne tezgahı bizi hedefliyor: İşaret etmeye çalışıyoruz.
Siber kontrol yolda!
2001 de, Dış İlişkiler Konseyi’nin Rockefeller, Rothshields, Morgan’lı küresel çetesi, tüm dünyayı hedefleyen 1 trilyon dolar bütçeli FÜZE KALKANI projesi için düğmeye bastılar.… 3000 kişi, iki bina feda edildi.. Füze kalkanı projesiyle dünyanın denetime alınması karara bağlandı… Dünya bankası eski 2. başkanı Joseph Stiglitz bile İkiz kulelerin, Amerikan imparatorluğunu yöneten ‘çete’ tarafından planlandığını söylemekten çekinmedi.
Bu arada Assange ve wikileaks’in en nefret ettiği konu bu! 11 Eylül hakkında ağzını açanı affetmiyorlar!.
10 yıl sonra 2011’de geldiğimiz noktaya bakın… Füzeli ‘Kalkan’ hedef toplumların üzerine ‘oturmaya hazırlanıyor’! Aynı zamanda işin olmazsa olmazı ‘Siber kontrol’ de 2 seneye kadar devreye giriyor.
Bu arada ulus devletlerin karışık kafalı halklarının önüne daha da büyük bir kirli bilgi yumağı konuyor…
‘Sol’ maskeli siber tetikçiler…
Assange, Amerikan ve İngiliz istihbaratının denetiminde rolünü oynuyor. Amerikalı emekli generallerin denetimindeki Turuncu darbeciler, ekonomik tetikçiler derken, siber savaşta görev üstlenen, siber sherlock holmes olarak üstüne düşeni yapıyor!
Üstelik ‘sol’ maskesi ona koruma sağlıyor!!
Batı gözlüklü bizim ‘solcular’ AKP’yi düşürecekse, ‘sızıntı iyidir!’ diyorlar… Ya AKP yerine farklı maskelerle AKP’nin görevini sürdürecek birilerini hazırlıyorlarsa…. Malum küresellerin uzun vadeli hedefi TEK DÜNYA DEVLETİ! O amaçtan saptıklarını gösteren bir durum yok… Çeşitli ülkelerde bu amaca hizmet edenleri bulmak asli görevleri… Bu a partisi de b partisi de olabilir… Bize düşen görev onların bizim görmemizi istedikleri seçeneğin dışına çıkmak!
Özetle, birkaç yüz yıllık Amerikan tarihine sahip yeni imparatorlar, eski imparator İngilizlerin ipiyle, tarihinin en cerbezeli kavşağında, koca Ortadoğu’nun kodlarıyla oynamaya kalkarken, fazla naif aktörlerden medet umuyorlar… Bu coğrafyanın insanı , amiyane tabirle bu yemi yemez.
Bu millet binlerce yıllık genetik hafızasıyla bir araya gelmenin en pratik yolunu bulacak, ve tarihsel görevini sürdürecektir…

Banu AVAR, 4 Aralık 2010
Önceki İçerikWiki Sızıntı Neden 'Sızdırıldı'? / Banu AVAR
Sonraki İçerikŞimdi Sıra 'Sızıntı Medyası'nda / Banu AVAR
2009’da Avrasya TV'de DÜNYA DÜZENİ adlı haber programını yaptı. 2004-2008 arasında TRT'de ‘SINIRLAR ARASINDA’ Haber Belgesel Programının yapımcısıydı. Londra City University televizyon bölümünde yüksek lisans yapan ve BBC TV Belgesel kurslarını bitiren Banu Avar BBC Türkçe bölümünde yapımcı ve sunucu olarak çalışmış, TRT’nin Londra muhabirliğini üstlenmiş; Günaydın, Vatan, Dünya, Politika gibi gazetelerde muhabir olarak çalışmış ve birçok dizi yazıya imza atmıştır. TRT 1 ve TRT 2’de yapımcılığını, yönetmenliğini ve sunuculuğunu üstlendiği "Mozaik" ve "Kaleideskop" programları yayınlanmıştır. "32. Gün" programının ilk yıllarında programın Londra muhabirliğini yapmış ve Kıbrıs, Demirkırat gibi belgesellerde yapımcı, araştırmacı olarak görev almıştır. BEN SEZAR (‘I, Ceasar’), KIRIM SAVAŞI (‘Crimean War’), BÜYÜK OYUN ‘The Great Game’ ve TRUVA ‘Troy’ gibi BBC ve Discovery Channel belgesellerinin künyesinde Türkiye prodüktörü olarak yer almıştır. 1999’da TV8’in belgesel bölümünü kurmuş, 2004’e kadar 30’dan fazla belgesele imza atmıştır. 2004 yılında -Attila İlhan ve Erol Manisalı ile birlikte- işine son verilmiştir. Denizciler, Bir Zamanlar Kıbrıs’da, Artık BİZ DE varız!, Devlerin Savaş Alanı Afganistan, Türkiye Sevdalıları gibi belgesellerden OHRİ, GÜZEL OHRİ Makedonca’ya çevrilmiş ve Makedon Ulusal TV Kanalında bir çok kez gösterime girmiştir; Rıza oğlu Haydar ALİYEV belgeseli ise Azerbaycan Devlet Kanalında defalarca yayınlanmıştır. 2004 yılında yapımına başladığı; Balkanlar, Kafkasya, Orta Doğu, Orta Asya, Çin, Hindistan, Güney Amerika ve Avrupa’dan dosyalarla 82 ülkeden konuların yer aldığı Sınırlar Arasında belgeseli 2008 mayıs ayında ABD, İsrail, Gürcistan, İsveç Büyükelçilerinin şikayetleri sonucu yayından kaldırıldı.. Bu gerekçe TRT üst yönetimi tarafından beyan edilmiştir! Avar daha sonra, 2009 Şubat - Haziran arasında AVRASYA TV (ART)'de "DÜNYA DÜZENİ" adlı haber programını yaptı. Banu Avar, 2004-2008 yılları arasında 40'dan fazla kurumdan çeşitli ödüller ve plaketler almıştır. 8 kitabı bulunmaktadır: Sınırlar Arasında (2006) Avrasyalı Olmak (2007) Hangi Avrupa (2007) ‘Böl ve Yut!’ (2008) Hangi Dünya Düzeni (2009) Kaçın Demokrasi Geliyor (2010) Gün O Gündür (2012) Zemberek (2016)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz