Durum Ve Azim! / Banu AVAR

0
1075

Amerika’nın ünlü istihbarat memurları bağıra bağıra durumu açıklıyor:
CIA Türkiye ‘uzmanı’ Henri Barkey, Amerika’nın Sesi’ne verdiği röportajda, Türkiye’deki seçim sonuçlarını ilan etti bile: “30 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde AKP’nin oylarının yüzde 42 civarına düşmesinin, Türkiye’de daha aktif bir muhalefet oluşmasına neden olabileceğini” söyledi. Ayrıca böyle bir sonucun “CHP ve MHP’yi cesaretlendireceğini ve muhalefetin güçleneceğini” de ekledi.
CFR’nin Türkiye ‘masasında’ görevli bir başka ‘uzman’, Steven Cook da 29 Ocak’ta yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Erdoğan son 10 yıl için iyiydi ama acaba artık vakti geçti mi? Çünkü artık aşırı güçlenmesi, kibri, endişeleri nedeniyle kendi yanlışlarını yaratıyor.”
11 yıldır sıcak parayla beslenen iktidar ve ‘şımaran atanmışlar’ bir ay önce duvara tosladılar ve muktedirler arası kavga yüzeye çıktı ve son günlerde CIA’nin Gülen’inin ‘muhalif’ partilere desteği de belirginleşmeye başladı.
Maceranın başından beri AKP’ye yol haritaları çizen, Erdoğan’ı ‘Kemalizmi çökerten adam’ olarak alkışlayan, ‘orduyu hizaya getiren adam’ olarak göklere çıkaran Amerikalı uzmanlar çoktan makas değiştirdi.
Türk milletinin ‘raydan çıkabileceği, sistemi reddebileceği’ korkusu duyduklarını sık dile getiriyorlar. Sıkı sıkı denetledikleri, ‘çok partili demokrasi’ martavalının cilasının dökülmesi en büyük korkuları.
Onlara göre “SİSTEM” tehlikeye girmesin diye ‘Muhalefet’ partilerinin AKP karşısında ÇIKIŞ yapmasına ihtiyaç var. Barkey ve içerdeki farklı guruplara bağlı anket şirketleri bu durumu rakamlara yansıtmaya başladı bile. CHP ve MHP’nin yüzde 30’lar ve 20’lere dayanması gibi tahminleri telaffuz etmekle kalmıyorlar, bazı küçük partilerin de ‘denge sağlayıcı’ olarak ortalığa çıkmalarının ‘faydası’ndan da sözediyorlar.
Medya ‘Amerika’nın sesi’ olarak elinden geleni yapıyor. Piyasa’nın çalıştırdığı ‘Demokrasi’ adlı sokak kadınları yeniden makyaj odasına alındı, kimisine ‘sol’ kimisine ‘sağ’ makyaj yapıldı. Kimisi ‘müslüman isyankar’ makyajlı kimisi ‘Atatürk’e sığındı. Hedef belli. Millet kendi yolunu bulamamalı! Ne olursa olsun BATININ ÇİZDİĞİ SİSTEMİN İÇİNDE kalmalı.
Henri Barkey Türkiye’nin ‘sandık imtihanı’ sürecinde ‘Yeni anayasa’ ve dondurulmuş gibi görünen ‘Kürdistan’ eyaleti meselesinin ön alması için elden gelenin yapılması gereği üzerinde duruyor.
Gülen Cemaati “Hükümetin bir sonraki adımı, uluslararası darbe planlarının parçası olarak gördüğü muhalefeti suç kapsamına sokmak olabilir!” Bundan kaçınmak için tahterevallide ‘muhalefet’in yukarı, Erdoğan’ın aşağı inmesi’ zorunluluğu var!” diyor.
Washington Institute’un ünlü ismi Alan Makovsky, “Başkanlık sistemi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin çok önemli olduğunu ve ‘Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı seçiminde öne çıkması gereğini’ yazıyor.
Küresel çetenin önemli uzmanları Türkiye’nin ‘artık istikrarlı müttefik’ olarak nitelenemeyeceğini, ‘laik-İslamcı’ çelişkisinin de artık temel çelişki olmadığını yazıp çiziyorlar. “Türkiye’nin kendisi sorun oldu” başlığı ile özetlenebilecek bu yorumlar, Türkiye’nin büyük bir ekonomik krizin eşiğinde durduğu ve bundan nasıl ‘faydalanılabileceği’ (!) konusunda tartışmalarla sürmekte.
Tüm bu iç kargaşa sürerken, küresel sırtlanlar Cenevre 2 Konferansı’ndan elleri boş döndü, Amerika, Rusya’nın bir yıl önceki önerisini kabul etti, ‘beşli çözüm masası’ kuruldu ki içinde Türkiye İran ve Suudiler Rusya ve ABD var.
Türkiye’nin kuzeyinde Ukrayna’da Batı ile Doğu arasındaki savaş Soros şeması çerçevesinde sürerken, Türkiye’nin güneyinde kana boğulan Suriye var. Esad’a yenik düşen batı 2011’de öne sürdüğü ‘tampon bölge’ projesine geri dönüş yapıyor. Denetiminden kaçan terör örgütlerinin dizginlenmesi için yol arıyor. Erdoğan ve Davutoğlu tamamen ‘out’ oluyor.
Türkiye’nin doğusunda İran ile ABD ilişkileri yumuşarken, Irak’da Maliki dizginleri ele alıyor ve bu Erdoğan’ı zora sokuyor..
‘Uluslararası camia’ denen küresel şirket temsilcileri, dört bir yandan kuşatılmış Türkiye’de ve hesapların dikiş tutmadığı bu bölgede, yeni derin stratejiler oluşturma peşinde.
Bu derin stratejiler de derin çukurlarda boğulacak gibi. Çünkü Türkiye ve bölge şartları ve TARİHİN EMRİ artık bir sıçramayı kaçınılmaz hale getirdi.
Bu balon patlayacak. Kim denetimi elde tutar soru bu. Bu coğrafyanın insanları mı, küresel çete robotları mı? Buna karar verecek olan milletin azmi ve kararlılığı!
 
Banu AVAR
6 Şubat 2014

Önceki İçerikDolar, Çöplükteki Bebek ve Stadyumlar… / Banu AVAR
Sonraki İçerikTürk Gençliğini Erasmus’la Devşiremeyeceksiniz! / Banu AVAR
2009’da Avrasya TV'de DÜNYA DÜZENİ adlı haber programını yaptı. 2004-2008 arasında TRT'de ‘SINIRLAR ARASINDA’ Haber Belgesel Programının yapımcısıydı. Londra City University televizyon bölümünde yüksek lisans yapan ve BBC TV Belgesel kurslarını bitiren Banu Avar BBC Türkçe bölümünde yapımcı ve sunucu olarak çalışmış, TRT’nin Londra muhabirliğini üstlenmiş; Günaydın, Vatan, Dünya, Politika gibi gazetelerde muhabir olarak çalışmış ve birçok dizi yazıya imza atmıştır. TRT 1 ve TRT 2’de yapımcılığını, yönetmenliğini ve sunuculuğunu üstlendiği "Mozaik" ve "Kaleideskop" programları yayınlanmıştır. "32. Gün" programının ilk yıllarında programın Londra muhabirliğini yapmış ve Kıbrıs, Demirkırat gibi belgesellerde yapımcı, araştırmacı olarak görev almıştır. BEN SEZAR (‘I, Ceasar’), KIRIM SAVAŞI (‘Crimean War’), BÜYÜK OYUN ‘The Great Game’ ve TRUVA ‘Troy’ gibi BBC ve Discovery Channel belgesellerinin künyesinde Türkiye prodüktörü olarak yer almıştır. 1999’da TV8’in belgesel bölümünü kurmuş, 2004’e kadar 30’dan fazla belgesele imza atmıştır. 2004 yılında -Attila İlhan ve Erol Manisalı ile birlikte- işine son verilmiştir. Denizciler, Bir Zamanlar Kıbrıs’da, Artık BİZ DE varız!, Devlerin Savaş Alanı Afganistan, Türkiye Sevdalıları gibi belgesellerden OHRİ, GÜZEL OHRİ Makedonca’ya çevrilmiş ve Makedon Ulusal TV Kanalında bir çok kez gösterime girmiştir; Rıza oğlu Haydar ALİYEV belgeseli ise Azerbaycan Devlet Kanalında defalarca yayınlanmıştır. 2004 yılında yapımına başladığı; Balkanlar, Kafkasya, Orta Doğu, Orta Asya, Çin, Hindistan, Güney Amerika ve Avrupa’dan dosyalarla 82 ülkeden konuların yer aldığı Sınırlar Arasında belgeseli 2008 mayıs ayında ABD, İsrail, Gürcistan, İsveç Büyükelçilerinin şikayetleri sonucu yayından kaldırıldı.. Bu gerekçe TRT üst yönetimi tarafından beyan edilmiştir! Avar daha sonra, 2009 Şubat - Haziran arasında AVRASYA TV (ART)'de "DÜNYA DÜZENİ" adlı haber programını yaptı. Banu Avar, 2004-2008 yılları arasında 40'dan fazla kurumdan çeşitli ödüller ve plaketler almıştır. 8 kitabı bulunmaktadır: Sınırlar Arasında (2006) Avrasyalı Olmak (2007) Hangi Avrupa (2007) ‘Böl ve Yut!’ (2008) Hangi Dünya Düzeni (2009) Kaçın Demokrasi Geliyor (2010) Gün O Gündür (2012) Zemberek (2016)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz